Claude Monet'nin İzlenim: Gün Doğumu tablosu, 1872 yılında yapılmış olup "izlenimcilik" (Empresyonizm) akımına adını veren eseridir. Öncelikle bu akımın çıkışını anlarsak tablonun etkilerini daha iyi bir şekilde idrak edebiliriz.
Sanat tarihinde akımlar, önceki dönemdeki popüler akımlara tepki olarak doğar. Bu tarih boyu böyle olmuştur. İzlenimcilik de dönemin popüler olan realizm ve akademizm akımlarına tepki olarak doğmuş bir akımdır.
Tablonun Yapıldığı Tarihte En Popüler 2 Akımdan Biri: Realizm
İzlenimcilik akımı yaygınlaşmadan önce “Realizm” akımını anlamakta fayda var. Çünkü İzlenimcilik, Realizm akımının ön planda olduğu bir dönemde ortaya çıkmış bir akımdır. Realistler doğrudan gözleme dayanarak çalışır ve konuları olduğu gibi aktarırdı. Realist akımda günlük yaşam ve sıradan konular ele alınır ve sıradan insanların günlük yaşamları, köylüler, işçiler ve şehir hayatı işlenirdi Amaç, toplumsal gerçekliği yansıtmak ve eşitsizliklere dikkat çekmeyi amaçlardı. Eleştireldi. Honoré Daumier’in Gargantua adlı aşağıdaki eseri bunun en güzel örneklerindendir.
Realistler doğrudan gözleme dayanarak çalışır ve konuları olduğu gibi aktarırdı. Realist akımda günlük yaşam ve sıradan konular ele alınır ve sıradan insanların günlük yaşamları, köylüler, işçiler ve şehir hayatı işlenirdi Amaç, toplumsal gerçekliği yansıtmak ve eşitsizliklere dikkat çekmeyi amaçlardı.
Jean-François Millet’nin “Başak toplayan kadınlar” adlı aşağıdaki tablosu, günlük yaşam ve sıradan olayların betimlendiği ve doğrudan aktarıldığı bir realist eserdir.
Gustave Courbet’in "Ornans’ta Cenaze" adlı tablosu da akımın en ünlü eserlerinden olup, dönemin günlük olayını betimleme yönüyle öne çıkar.
İzlenimcilik, Realistlerin objektif ve sosyal gerçeklik odaklı yaklaşımına karşılık, daha kişisel ve duygusal bir ifade biçimini benimsediler. Ayrıca Realistlerin detaylı ve uzun süreli gözlemine karşılık, anlık izlenimleri ve geçici ışık ve renk etkilerini yakalamaya odaklandılar. İşin teknik kısmında da, Realistlerin nesnel dünyasına karşılık, ışık ve rengin değişkenliğini ve atmosferin etkilerini ön plana çıkardılar.
Realizm akımının ana hatlarını kısaca işlediğimize göre dönemin diğer önemli ve popüler akımı akademizmden kısaca bahsedebiliriz.
Akademizm
Akademik sanatçılar, mitolojik, dini ve tarihi konuları işler ve idealize edilmiş güzellikleri vurgularlardı. Bu eserler, adı üstünde akademik normlara sıkı sıkıya bağlı, katı kompozisyon kurallarına ve teknik mükemmeliyete dayanırdı.
Jean Auguste Dominique Ingres’in aşağıdaki “Büyük Odalık” eseri akımın en meşhur tablolarındandır. Tablodaki idealleştirme ve doğal olmayan şekilde hatta kadına “2-3 tane daha omurilik eklenerek” resmedilen vücudu akımı özetlemektedir.
İzlenimcilik bu katı kurallara ve idealize edilmiş güzellik anlayışlarına tepki olarak doğmuştur. Ayrıca mitolojik, tarihi ve dini konular yerine daha günlük ve hatta gün içerisindeki anlık olaylar eserlere konu edilmiştir. Akademizm’in stüdyo içi resimleri yerine doğa ve açık hava tercih edilmiştir.
İzlenimcilik akımında tabiri caizse akışta olan günün bir sekansı resimleştirilir. Örneğin Pierre-Auguste Renoir’nın aşağıdaki Moulin de la Galette'te Dans’ı bu hissi güzel bir şekilde betimler.
İzlenim : Gün Doğumu
Gelelim yazımızın ana konusunu oluşturan Claude Monet’in İzlenim : Gün Doğumu tablosuna.
Bu tabloyu yukarıdaki bilgiler ışığında analiz edelim.
Akademizm'den ayrılan yönleri:
Öncelikle akademizmden bir stüdyo resmi olmaması konusunda ayrılıyor. Eser ayrıca Akademik katı kurallar yerine serbest fırça teknikleriyle resmedilmesi yönüyle de akademizmden ayrılmaktadır.
Realizm'den Ayrılan Yönleri
Eserdeki renkler, doğal tonlardan saparak bir izlenim yaratmaktadır. Güneşin doğumu anındaki anlık ışık oyunlarını konu edinir. Bu yönleriyle realizmden ayrılır. Çünkü realist eserlerde gölge ve ışık detayları, objelerin formunu ve gerçekçiliğini vurgular. Renkler ise gerçekçi ve doğal tonlardadır.
Neden Devrimsel?
"İzlenim: Gün Doğumu", modern sanatın temellerini atmış ve sonraki sanat hareketlerini de etkilemiştir. Eser, ışık ve renk kullanımındaki yenilikleri ve özgür fırça teknikleriyle, sanatın daha kişisel ve duygusal bir ifade biçimi haline gelmesine katkıda bulunmuştur. Bu yönüyle sanat tarihinde devrimsel bir eserdir. "Sanat toplum içindir" anlayışı yıkılarak daha bireysel bir sanat anlayışının temellerini atmış, bu anlayış. günümüzde de popülerliğini sürdürmüştür.
Comments